Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arslan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslan
- Münakaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- Harmandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Reklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtım
- Sponsor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekçi
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Galeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peksimet
- Kırmızılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
- Emisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- İlmühaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıt, Hal Kağıdı
- Çeper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
- İsticar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Müzayede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma, Artırma
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Mezoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaderi
- Kıvanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet
- Ne Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Kaçar
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Tezvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu
- Uyarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
- Tenya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Bağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Enfraruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılötesi
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Terörizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcılık
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- İçtenlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, Yürekten
- Kartvizit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Saldırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle
- Manda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camış, Su Sığırı
- Parlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
- Esmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
- Nebula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Burulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Dönmek, Gücenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü