Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ne Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Kaçar
- Cırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Kameriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- Sataşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık
- Adele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kas
Doğrusu Adale şeklinde yazılır.
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Kesiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Süreli
- Ulusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milli, Ulusluk
- Sahabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak, Korumak
- Pimpirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
- Kabul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
- Ağababa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Ata
- Somurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat Asmak, Ekşimek, Yüz Asmak
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Ufantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
- Zuhur Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Gösterme, Ortaya Çıkma, Görünme, Türeme
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
- İçtenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimiyet
- Zerzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güveri, Sebze, Yeşillik
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Levber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Yalanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekzip Etmek, Reddetmek
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Pinel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel oku
- Garplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batılı
- Destekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Epizot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Hoşlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh
- Mezun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmiş, İzinli, Yetkili
- Faraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Diyelim Ki, Varsayalım Ki, Söz Gelişi, Ola Ki, Farz Edelim Ki
- Pahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Aksi, Hantal, Ters
- Mert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü