Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arzuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Kuyu Anası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
- Tatlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat
- İltihap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
- Pepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Tefrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazı Dizisi, Bölün
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- Takas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş
- İzlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Kurumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
- Safahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evreler, Safhalar
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Tanin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Kararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Var kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut, Olanca
- Yeis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- İcra Vekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan
- Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Sındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak, Parçalamak
- Ihmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
- İncelemeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Önemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük
- Töhmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Kabahat
- Elbisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İcat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
- Bitmeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- Sansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- Saymanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü