Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
- İşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Kuruntu, Kuşku, Vesvese, Sanı, Şüphe
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Tıpkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri
- Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Meşebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korucu
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Bloke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Belen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Bel, Tepe
- Salmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Baba Tatlısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şambaba
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Tepelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziştirmek, Hırpalamak, Yakşıca Dövmek
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Aslında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Sarhoş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
- Eslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
- Yetersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Yoksul
- Mankafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Otokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
- Küre Kuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak
- Kalas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kereste, Tir
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- İhtiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Yedek
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Taksirkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Celâdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Bahadırlık, Kahramanlık
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Bitki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebat, Ösümlük
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- Saffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
- Soy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs
- İzole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü