Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Asma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Üzüm Bitkisi, Menteşe, Asma kilit
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Bütünüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Top
- Platonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
- Dev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar
- İvazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Muharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman
- Beyzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Kamplaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölünmek
- Tüketilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Çiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şebnem
- Aldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Ahkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargı(lar), Karar(lar)
- Taksirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlar, Taksirler, Suçlar, Alın Yazısı, Günahlar
- Hasbelkader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantı Sonucu Olarak, Tesadüfen
- Haklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkından Gelmek, Bozmak, Kırmak, Yenmek, Perişan Etmek
- Mukavva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karton, Kapak
- Kaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Yargı, Kötü Olay
- Karısı Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Kalaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık
- İstikrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Karar Tutma, Sabitlik, Kararlılık
- Asimetri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakışımsızlık
- Boyunduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
- Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
- Köken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Alım Çalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Aşiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken
- Koru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşecik
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Er Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Bayrak Direği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder
- Tefekkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünme, Düşünüş, Düşünce
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Sık Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü