Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayaklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Başlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Uhuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
- Paralellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşutluk, Benzerlik
- Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
- Pelit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palamut
- Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Hakeza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Böyle
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Nev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Çeşit, Tür
- Dizayn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım
- Hosting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anadizge
- Teşhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişileştirme, Tanı, Seçme, Tanılama
- Yalaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Kılçıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Karışık
- Güreşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pehlivan
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Piyes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Velayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velilik, Yetke, Otorite
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Sefarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Metis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Azma, Melez
- Hasut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Burum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
- Güya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Sözde
- Rantabilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Çökme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Mertebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
- Bati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Yavaş
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü