Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
- Tamah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Bakarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Abiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
- Printer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yazıcı
- Yanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevap, Karşılık
- Büyültmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- Yükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Can Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunaltıcı, Boğucu
- Chip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Ünite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birim
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Haleldar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sarsmak
- Başöğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Fahrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursal, Gönüllü, Karşılıksız
- Binek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binilen
- Mütenasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
- Medarımaişet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş
- Verimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Dişi, Mahsuldar, Mübarek, Zengin, Bitek, Randımanlı, Mümbit, Müsmir, Verimkâr, Semereli, Çok Yazan, Velut
- Hijyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sağlık Bilgisi, Temiz, Sağlık Koruma
- Mevsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sağlam
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Tayin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama, Nakil, Tamlayan, Belirleme, Belirtme, Gösterme, Kararlaştırma
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Pes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
- Aval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bön, Şaşkın, Aptal
- Isıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Katışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Ekonomik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Kazançlı, İktisadi
- Uzanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
- Defans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- Günü Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
- Pare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kısım, Parça, Tane
- Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü