Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyam Etmek, Kalkışmak, Başkaldırmak, İsyan Etmek
- Tokat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapalak, Sille, Şamar
- Savaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharebe
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Cırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Beşkardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamar
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Rambursman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme
- Üstad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Salak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Dingil, Bön
- Sim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gümüş, İşaret
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Sütun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
- Ötürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
- Hasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Ufalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Hastalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
- Pasaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
- Balkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı, Şimşek
- Larva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Filo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit, Armada, Donanma
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Fake kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyk, Gastan
- Halaskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
- Kırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Kırkmak
- Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Kabarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
- Takdim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme
- Arz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Sunum, Bilgi Verme, Yeryüzü, Yerküre, Yer Yuvarlağı, Dünya, En, Maruzat, Yer
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Kırıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
- Falanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü