Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Örnekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- İdeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüngü
- Misafir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konak, Konuk
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Fehamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer
- Mevzuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konular, Yasalar
- Güllelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- İcap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Ferahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlamak
- Meşhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek
- Koşulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihak
- Yakut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saha
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Teşrifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protokol
- Fâni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Eşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astana, Başlangıç
- Biriktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Örgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Kült kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapma, Tapınma; Din; Dinsel Tören, İbadet, Ayin
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Arife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün
- İnanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Yönlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
- Yastamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak, Atfetmek, Hamletmek
- Taksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
- Ayazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Kaytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Kuytu, Yağcı
- Şecere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü