Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Azimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
- Dışarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
- Melul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Beniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
- Gündelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yevmiye
- Beli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Evet
- Kakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtmek, Vurmak, Batırmak
- Taksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm
- Leb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Seyyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezmen, Gezgin, Turist
- Çiftçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziraat
- Cıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Orası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ora
- Eylemsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimsi
- Çıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- İkiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa
- Müphemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Gön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kösele
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Tanımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Seçmek
- Turlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
- İka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapma
- Gösteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Oyun; Nümayiş; Tezahürat
- Dağıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Eklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Boğum, Mafsal, Oynak
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
- Onurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakur
- Ecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret
- Musahhih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltici, Düzeltmen
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü