Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Melul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Ondalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Boklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Gözlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede, Rasat
- Sivrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayüz
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Nahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Gereksiz
- Konglomera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığışım
- Şak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarma, Yarılma, Yarık, Çatlak
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Mihenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehenk, Denektaşı
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Kimyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyevi
- Sembolik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simgesel
- Sökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Çıkartmak, Götürmek
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Tütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman
- Simya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alşimi
- Velur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
- Sıkıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Boy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan, Kabile
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Lanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Oldu Bitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Sarraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Periyot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Devir, Dönem, Aralık
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Hürmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hürmetli
- Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- Sonraya Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü