Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Baştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden
- Dalgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak, Kıpırdamak, Yüzmek
- Karakaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Kümes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İn
- Hissedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- Doludizgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son Hızla
- Regülâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük, Yönetmelik
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Sıyırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Yolsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz, Yersiz
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Devingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Mütearrik
- Galon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damacana
- Eskileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek
- Farba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfır
- Kâşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu, Bulan, Bulucu, Keşfeden, Açınlayıcı
- Arife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Yandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Derecesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Geçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul
- Arzuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Rahle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Kosmos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acun
- Tabiatıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Alçaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Vali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlteber, İlbay
- İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
- Fahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Ekleme, Ulama, Ek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü