Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Tamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama
- Parlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Hakikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Doğru, Esas, Gerçek, Gerçekten
- İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- İçtima Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Sakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Müsabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı
- Makat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Karaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer
- Esasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Asal, Esas
- Sundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Zımbalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Anasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsurlar, Ögeler, Elemanlar
- Kıvrıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Kıvrım
- Kamineto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirtoluk
- Beri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu Yana
- Faizsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üremsiz
- Kavuşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Suni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Tutuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak
- Meknuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Apostrof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
- Adaletten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Kalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
- Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Kutup Yıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Kazık
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- İncitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Keskin
- Mıhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Sabit
- Değirmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü