Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Babaanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Zarar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek
- Derviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Neşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Durgun
- Karasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berri
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Sağtöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahlak
- Kukumav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baykuş
- Yönlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Paniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Esenleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Yaradılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Kavun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- İdentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Eksport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
- Binaenaleyh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bundan Dolayı, Dolayısıyla, Buna Göre, Bunun İçin, Bundan Ötürü, Bunun Üzerine
- Gene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
- Bilvasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Server kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Varyant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişke, Oyun, Bilmece, Efsane, Masal
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Morg kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölühane
- Kanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat, Kanı
- Neşvünema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişme
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Sual kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Gurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guruldamak
- Ateşkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakışma, Mütareke
- Vakıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Farkında Olan
- Reçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü