Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nasihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Tepir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
- Yengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet, Zafer, Galebe, Utku
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Fikri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünsel
- Mevhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanal
- İçtimaiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Müşerref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflenmiş, Onurlanmış
- Kalaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık
- Fren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Nalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakman, Takunya
- Şarkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solist, Okuyucu, Hanende, Muganni, Muganniye, Aydımcı
- Çatkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa
- Duygulanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Kabarma
- Lahana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelem
- Kampana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan
- Akraba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısım, Kohum
- Kalmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Düğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Cemiyet, Tören, Toy, Deri, Dernek
- Sıhhiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkçı
- Rol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
- Dönence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medar
- Biricik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Yegâne
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Güvenoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimat Reyi
- Derdest Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak
- Gaseyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Dertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Beğenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
- İyimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
- Meşakkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Ayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- İş Bıraktırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
- İptal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü