Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Yataklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
- Kırcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Muhaberat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
- Müeddep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepli, Uslu
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Bönlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Teşkilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlü
- Mutantan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Çekilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa
- Patadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Beklenir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Keke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Tiksinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefret Etme, İğrenme, İkrah, Nefret, Tiksinti
- Yerleşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Kitaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Fıtri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Yaradılışsal, Yaradılıştan
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Aldatılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
- Keskinleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Emin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Sınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Eleştiri, Prova, Tecrübe
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Kıyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar, Mükemmel, Zalim
- Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Alesta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte
- Ufalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçülmek, Büzülmek
- Mualecehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane
- Özlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
- Yıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz, Göçük, Virane, Viranelik
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Ara Bozuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü