Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Andırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Yayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Neşir
- Serencam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet
- Pas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarma, Küf
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Çeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
- Sinerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç
- Çoban Yıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan
- Muhayyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayali, Hayal Edilmiş, İmgelenen
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Kıpırdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak
- Biblo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslük
- Komedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Destekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- İnanılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Sakıncalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzurlu
- İğ İplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Deneyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe
- Övünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç
- Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Merhem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- Bedelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız
- Döl Yatağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Kabarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Sonuçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Neticelenmek, İntaç Edilmek
- Müteşekkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmuş, Meydana Gelmiş, Kurulmuş
- Kakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtişmek, Dürtüşmek
- Zaruri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü