Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mualecehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane
- Orta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Orantı, Tutarlı, Vasat
- İçerik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Muhteva, Zımni, Anlam, Kavram
- Borumsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Embubi
- Gerdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun
- Görünmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Helak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Ongunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Bolluk, Mutluluk, Saadet
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Bürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Menhus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Sevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Narenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Tevhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirme
- Söylenegelmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkul
- Muhakkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Mutlak, Sağlam, Şüphesiz, Her Durumda, Ne Olursa Olsun
- Çeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- İmam Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- İllüstratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
- Röprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşbaskı, Çoğaltma, Taklit, Kopya
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Sirayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dağılmak, Geçmek
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- Yapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Şerait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat
- Yârenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
- Madrabaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı
- Ortasıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaağırlık
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü