Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Balistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atış Bilimi
- Gösterişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
- Aktalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğdiş
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Tenzilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- İstinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesnet, Dayanma, Yaslanma
- Yaşantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
- Ak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Dürüst, Rahat, Temiz
- Dokunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Afiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ası, Duyuruluk
- Meridyen Düzlemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Hak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Doğru, Doğruluk, Gerçek, Hukuk, Kazanç, Kazı, Pay, Tüze
- Umumiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Gözerimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Kriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt, Kıstas
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- Sıvık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
- Silgiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silecek
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Evren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Başından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Aleyh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Karşıt, Karşı Durma
- Batkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
- Ihmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Dangadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi
- Zehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılı
- Düzenbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
- Emtia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mallar
- Frame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Hırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, Sersem
- Dirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Yaşam; Yaşama Gücü
- Türlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Çeşitli, Kabil, Muhtelif, Tür
- Oydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir
- Pot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf, Hata, Sal, Şişlik, Büzülme, Kıvrım, Yanlışlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü