Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Basket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka, Çember
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Kokart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke
- Minyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zarif, Küçük, Sevimli, Küçümen
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Anahtarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilingir
- Asliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Adapte Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- İlgililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensubiyet
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Peş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Art
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- İbrişim Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Öçürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Silgi
- Arna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
- Teşkilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlü
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Mert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
- Dizanteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanlı Basur
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Çapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ketmenlemek
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Saklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Otobiyografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgeçmişsel
- Sanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
- Sıcacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi, Sevimli
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Teklif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerge, Öneri, Önerme, Salma, Yükleme
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Nazikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Gemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
- Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü