Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Hitam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Bitim
- Gözgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- İlahiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- Tutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Defolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Savuşmak, Çekilip Gitmek
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Mukavelename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme
- Rüçhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Öncelik, Yeğlik
- Nazariyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Sünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Uzamak
- Dava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
- Satir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Tersinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiddetlenmek
- Peşinatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülsüz
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Tıbbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıkbilimsel, Hekimsel, Hekimce
- Aktifleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleşmek
- Boğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Sarmak
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Yastıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma
- Yakamoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Güzeşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Vilayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İl, Valilik, İlteberli, Eyalet
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Şiryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
- Amil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etken, Etmen, Sebep, Faktör
- Yardımcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Geri Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- İnsiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdü
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- İncik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın
- Kızılyara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirpençe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü