Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beceri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Ustalık, Maharet
- Kondu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
- Geçişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirli, Nesneli, Müteaddi
- Kürtaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma
- Çalışarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilen
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- Kara Düzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Gemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Barometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınçölçer
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Gergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Emir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman, İstek, Komut, Talimat
- Ceman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Sahife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
- Mayo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
- Şek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Varidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler
- Boşu Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Komodin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece, Küçük Dolap, Komot
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
- Yüzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Soymak
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Katil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Falsolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Örneksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü