Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Behemehal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlaka, Her Durumda, Ne Olursa Olsun, Ne Yapıp Yapıp
- Yanılsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galatıhis
- Misal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Devinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Aksiyon
- Cumhuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Erki, Ulusal Egemenlik
- İhtiram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Tüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
- Şeytanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Tanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahitlik
- Linolyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşamba
- Ahek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badana
- Lakayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- İhtisas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu
- Kodifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Olabilir Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Kezzap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitrik Asit
- Kubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Yakasız Mintan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- İndirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Terör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş
- Mahcup Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Morarmak, Şişmek, Utanmak
- Suratsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çirkin, Huysuz, Somurtkan
- Tutucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafazakâr
- Hafifsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
- Riyakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- Ordövr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
- Kavram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Mefhum, Karın Zarı, Periton, Fehva, Nosyon
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Etkileyicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karizma
- Levent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Savulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Yana Çekilmek
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Küçükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüasgar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü