Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Belladon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
- Web kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Tor
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Büyükbaba, Dede, Moruk, Peder, Çatı Merteği, Çok Kaliteli, Üstün Nitelikli, Omurga Direği, Tırabzan Başlığı, Mafya Babası
- Kevgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç, Süzgeç
- Ürem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- Entertaiment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- Mıhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Sabit
- Ayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- Paramparça Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak
- Aklı Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- Dümenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Bembeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak
- Çabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
- Disiplin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturga, Sıkı, Düzen, Zapturapt
- Numunelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
- Başarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffakiyet, Sükse
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Tavsif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelendirme
- Dayandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Açımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Sevinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesut, Neşeli, Şen
- Temiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
- Korkutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu
- Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Duygulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas, Hisli, Yanık, İçli
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Yıldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kuzey, Şans, Talih, Sitare, Seyyare, Star
- Mühim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güncel, Önemli, Ehemmiyetli, Önemli
- Dönme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Karakteristik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksel, Özyapısal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü