Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tonton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Hoş, Güzel, Tombul (kişi), Hoşa Giden
- Feminist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişilci, Hatuncu
- Başı Yerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Seminer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup Çalışması; Kurs
- Mehzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Basur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Hemoroit
- Eleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Tenkit Etmek
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Simgeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsil
- Kaşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Tasdiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaysız
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Birinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Yasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
- Tırabzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhaccer
- Finish kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varış, Varım
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Kurtluca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşecik
- Kışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fare
- Cihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Aygıt, Çeyiz, Takım
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Manasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Küflenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küf Atmak
- Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Mahvolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Muvazenesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Yumuşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
- İstifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilim, İşinden Çekilme
- Yıldıramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
- Ezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Sakarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü