Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tek Yaz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Rövanş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Oyun
- Küstahça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küstah
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Mala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun, Sürgü
- Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Eleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğe, Unsur
- Sedye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harek
- Ezelî Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- File kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Torba
- Ferment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya
- Mekir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Tedbirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemli, Hesaplı
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Tahtaboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Futbol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Şutör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşçu, Atışçı
- Tahtası Eksik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Antitez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Sav
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Radikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Çatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Melodi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Fenalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Zarar, Şer
- Yükleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Ekin Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
- Evcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî, Ehlileşmiş Hayvan, Yerli
- Kazıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü