Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ruhsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade
- Etkinlik Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Atasözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Güvence Akçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- Şapalaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokatlamak
- İltihapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangısız
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Sorumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesul, Cevapdih
- Müsavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
- Hasbıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dertleşme, Söyleşi, Halleşme
- Alçı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Çiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şebnem
- Daltaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Serseri, Yalınayak
- Eksen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Dingil, Mihver, Ok
- Ecdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata
- Toplanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- İdam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak
- Bilamübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmadan
- Üçteker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Triportör
- Sirkeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Koygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Dokunaklı
- Sisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sislenmiş, Bulanık
- Mütalaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
- Neoplazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Nispi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oransal, Göreceli, İzafi
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Öldürürcesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye
- Komodin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece, Küçük Dolap, Komot
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Mahvetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Yenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galip
- Çevrimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü