Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Asparagas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Matis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrik
- Bombe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişkinlik, Kabarıklık, Tümsekli, Çıkıntı
- Selikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu
- Toleranssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörüsüz
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Tesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Dokunma, Zarar Verme
- Step kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Muarefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Soylular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zadegân
- Hamil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek
- Şekva Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Dillendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntak
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Antika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Tuhaf
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- İşteş Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşteş
- Halkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
- Halk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor
- Hapşırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- İbnelik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Bellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çapalamak, Öğrenmek, Sanmak
- Tıynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Maya, Yaradılış
- Bağıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispet, Görelik, İzafet, İzafiyet, Bağlılık
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Munzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- İletişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirişim, Haberleşme, Komünikasyon, Muhabere, Ünsiyet
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Sefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Kembağal, Yoksul, Perişan, Zavallı, Bayağı
- Turfa Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek
- Tatbikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Deneştirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü