Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- İlhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, İmparator
- Sevilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Şükreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükretmek
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Çarliston Marka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Astronomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökbilim, Gök Bilimi
- Neşretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Yayımlamak
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Tavşan Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
- Müfret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
- Arıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Arılaştırmak, Paklamak, Tasfiye Etmek
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- İlla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- İğtinam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Sair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
- Çakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Aktarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Çeşmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Fanatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Aşırı Düşkün, Tutkuyla Bağlı
- Boğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklem, Mafsal
- Pesimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser
- Kesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Kan Basıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Dondurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
- Ön Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Kadın Paltarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü