Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Forslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Recim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Taşa Tutma
- Komisyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Şaşaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Tantana, Parlaklık, Parıltı
- Kıvcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühendis
- Vahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Dükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Ayn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Yetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
- Kefere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Eziyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
- Ezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- İstif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma, Stok
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Ilıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıtmak
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Zikrolunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Söyleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam
- Yanlamasına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Dağdağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Sıkıntı, Telaş
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Harcanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- İtila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelmek, Yükselmek
- Bitkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorgun, Halsiz, Bitap, Güçten Düşmüş, Harap, Tapsız, Turşu, Üzgün
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü