Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beynelmilel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası, Milletlerarası, Enternasyonal
- Virtüöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta Yorumcu
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Gösterme Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
- Anaforcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Zımba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Delik, Delgi
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Encam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Saldırgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Tecavüzkar
- Maskelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Burnu Havada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli
- Hıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, İhanet, Suistimal, Vefasızlık, Aldatma, Kötücülük
- Boyun Bağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Dünya Malı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servet, Varlık
- Hemencek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
- Çıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Bırakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Vasıtasıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılığıyla
- Dalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Aymazlık
- Ayrıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Kıyasla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran
- Şaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut, Kuldur, Soygunçu
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Hamile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü
- Küf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü