Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
- Aşağı Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Takribi, Tahminen
- Mektepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okullu, Öğrenci
- Çıkarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Genelleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamim
- Kabiliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Talimatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmelik
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Marangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dülger
- Branş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
- Zevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Görünüş
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Azade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Siyahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Bitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Ön Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Alim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Bilgin
- Yüzlemece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
- İddiasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsız, Mütevazı
- Geçinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Dolanmak, Ölmek, Taslamak, Uzlaşmak, Yaşamak, Bağdaşmak, Uyuşmak
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- Giymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Kullanmak, Taşımak
- Paycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Acuze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocakarı
- İşletmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Alım Çalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Nizamname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük
- Örtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü
- Saptama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü