Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
- Prodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim, Yapım
- Tıngır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Para, Parasız, Züğürt
- Hesapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımsız, Ölçüsüz, Müsrif, Savruk
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Tayyarecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmanlık
- Ilıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıtmak
- Aksam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümler
- Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- Onurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakur
- Konukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Mihmandar
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Çöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaban, Bozkır, Sahra, Badiye, Kumluk
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Bıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen Yıl, Bir Yıl Önce
- Resul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber, Elçi, Yalvaç, Haberci, Nebi
- Paralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Sevgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Sıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Depresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöküntü, Bunalım, Ruhsal Çöküntü
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Kemikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska
- Astronomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökbilim, Gök Bilimi
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Volkanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
- Sukut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Defans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Tesirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Alkolik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Sülüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçte Bir; Arap Yazısı
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü