Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bo Bo ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Değerbilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilikbilir, Kadirbilir, Kadirşinas
- Yüzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Soymak
- Çin Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Aforoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
- Kraliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krallık
- Mülk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Varlık, Taşınmaz Mal, Kuramak
- Nabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Eğilim, Niyet
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Senkron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Pragmatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Tahdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Gardırop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
- Mevkut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Deterjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamaşır Tozu, Arıtıcı
- Hükmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem Kararıyla
- Edevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Karşılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek
- Ahret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
- İstiklal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- Müft kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Damıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
- Avratbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Hovarda, Zampara
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Kısaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Taklit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansı, Özenti, Öykünme, Benzetleme, Benzeyen, Benzek
- Arkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Arkasına Almak, Yüklenmek, Müzaheret etmek
- Sevimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipatik, İtici
- Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- İrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerahat
- Turist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin, Seyyah
- Donatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhizat
- Baldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Otu, Baldırgan, Şeytantersi, Baldırgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü