Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Çekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
- Kemer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayış, Kuşak
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Kızıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Aha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Singin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç, Sindirilebilen, Hazmı Kaabil
- Dinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Sade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
- Boyunduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
- Bilinmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Meçhul, Muamma, Yabancı, Yeni
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Hırgür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Dalaşma, Kavga
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Temiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
- Oturtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Çul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi
- Sırdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrem, Gizdeş, Sır Ortağı
- Peyderpey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalbadal
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Kişizade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Eyvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Tenha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız, Kuytu, Tek, Yalnız
- Şaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak, Şaşalamak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Şef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lider, Önder, Yöneten, Baş
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Nevaziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Essah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
- Sevecenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkat
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Yezit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Sahtekâr
- Yuvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Düşünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Bağışlayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Pardon
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü