Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sonlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitimli, Fani
- İnsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Fert, Adam, Beşer, İn, İnsanoğlu, İsim, Kişi, Ölümlü, Sima
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Sadaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- İki Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Hamile
- Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Çak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Badalak Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Çelmelemek
- Çapulcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı
- Psikolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Tinbilimsel, Ruhi
- Kreş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Yazılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak, Geçmek, Girmek, Sevmek
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- Erinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşenmek
- Soygunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Yoldaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refakat
- Polip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahtapot
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- Anı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Minkale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki
- Gezici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Gerçekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyit
- Şataf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Süs
- Kudretten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Külliyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Darağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
- Matlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak
- Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Olur, Peki
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Çoktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır
- Nod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Deneyimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübesiz, Toy
- Sömürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü