Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Pudra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirşan
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Dalalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
- Pisik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Haydut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici
- Taharri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arama, Araştırma
- İtişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Yorumlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Yormak, Tefsir Etmek
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Kalıplı Kıyafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Yürürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik
- Tedavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme, Sağaltma, Mualece, Otama
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Rahatça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Tazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpelik
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Süratle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak
- Yemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Sövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Küfretmek, Okumak, Yermek
- Pırıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Nazara Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlamak
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Akıbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuç
- Pisletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Meşbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolmuş, Dolu
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Tedricen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitgide, Giderek, Yavaş Yavaş, Azar Azar, Derece Derece
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Eş Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Müteradif, Sinonim
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Dergâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü