Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
- Yayçizer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pergel
- İnziva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terkidünyalık, Köşeye Çekilme, Suğma
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Stop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dur
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Bölen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksumunaleyh
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Regülâtör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleç
- Cumhuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Erki, Ulusal Egemenlik
- Yalabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Pek Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayet, Çok Fazla
- Telaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Offline kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrimdışı
- Durağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit, Yerli, Hareketsiz
- Ahret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
- Şark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Omurilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nuhal Şevki, Murdar İlik
- Kaybetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Şalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- Sakinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Duygulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Pompa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişireç
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Uğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
- Mıntıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge
- Keriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Çirkef, Kumar, Pislik, Geriz
- Cevval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
- Alaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ala, Ala Bezek, Ala Bula
- Fayrap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü