Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cerrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör, Yarman
- Kasımpatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krizantem
- Sakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşen, Düşük; Merih, Mars
- Hava Tebdili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Uhde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
- Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Ağızsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
- Mayhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimsi
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Yanlışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Terbiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek, Törpülemek
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Karmaşıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompleks
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Herif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam
- Polat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelik
- Terbiyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimli, Görgülü, Edepli
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Tay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
- Kuşatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Derman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Sagu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Mersiye
- Perakende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekten, Dağınık, Perişan
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Argo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozdil
- Sağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
- Tebdilihava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü