Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Boruçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan çiçeği; Tatula
- Mehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vade, Mühlet
- Vurgulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak
- Riziko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risk, Çekince
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- Yirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Tamahkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Kayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazım, Araç, Eşya, Not, Şart, Yiyecek
- Cep Bıçağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- Özvarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis
- Baldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümce
- Hat Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Nema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Önder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
- Hışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Kavga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüş, Cenk, Hengâme, Hırgür, Hırıltı, Savaş, Çaba, Mücadele
- Yubatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Tün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Tuğra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tura
- Kavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
- Martir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehit
- Tınaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Çökük
- Bağırsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü