Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Meşakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
- El Kandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Sakinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- İstihsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Elde Etmek
- Korkunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Müthiş
- Bariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
- Muadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Denklem
- Tahdidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
- Düşün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
- Nanemolla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız
- Fellah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Ekspansiyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı
- Yıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Kaygan, Yapışkan, Yılışık
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Ata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cet, Baba, Dede, Büyükbaba, Ata Baba, Ecdat, Peder
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Kültür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Ekin, İrfan, Medeniyet, Tarım, Ekinç, Hars
- Piknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Erginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek; Reşit Olmak
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Güçlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçinlemek
- Sübyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuklar
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Müşahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Kontrast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Karşıt, Tezat
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- İzinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
- Kullanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- İşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Kuruntu, Kuşku, Vesvese, Sanı, Şüphe
- Lüzumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz
- Sahan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapılca
- Nahak Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Kapsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul
- Akındırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
- Bağıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispet, Görelik, İzafet, İzafiyet, Bağlılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü