Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Tamag kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Retorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Burjuvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoyluluk
- Avans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
- Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
- Şaşkaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşı, Şaşkın
- Dipdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Dirgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Çöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaban, Bozkır, Sahra, Badiye, Kumluk
- Frenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Rıfk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Okşarlık, Tatlılık
- Aşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
- Açık Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Piyes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
- Yitikler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Tertemiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Temiz, Arı sili, Pirüpak, Pırıl Pırıl
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Hasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Adıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Şarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolum, Yükleme
- Hikâye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
- Tekrarlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Onursal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahri
- İstikraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Ödünç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü