Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Dişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
- Adamyiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamyam
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Kavgalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- Mezeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
- Müzakere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mütalaa, Danışma
- Komut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Bekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetçi, Karakolcu, Keşikçi, Nokta
- Faiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ürem, Getiri
- Onkoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urbilim
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Hisse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay, Tutam
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Düşünceler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Kertikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Memişhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Hükümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
- Diuca Speculifera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzulkuşu
- Sükûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
- Anormal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli
- Karar Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Kutsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Mukaddes
- Opsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek
- Terk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Koymak, Vazgeçmek
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Okşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Andıran, Manent
- Yüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Göçürmek, Havale Etmek
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Bikes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesiz
- Emin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikesiz, Güvenilir, İnanılır, Emniyetli, Sakıncasız
- Taraftar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- Hâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Bibliyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü