Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Koymak, Vazgeçmek
- Santralci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Santral
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Gösteriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka, Cila, Çalım, Fiyaka, Göze Girme, Kurum, Lüks, Nümayiş, Şan, Tumturak
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Hülasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Nispilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Şekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Tutum, Yol, Taslak
- Teshir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek, Fethetmek
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Saklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Duraksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak, Tereddüt Etmek
- Çengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal, Fiş, Karmak
- Kara Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü
- Tasvirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
- Halt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat Etmek, Sefihlemek
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Köşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulübe, Kasır
- Kılavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
- Teleolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Vüsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
- Bindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zam
- Nikbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Kanara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salhane, Mezbaha
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Almanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Maada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Uğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
- Ayrıcalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Çarliston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
- Çocuk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etfaliyat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü