Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Defans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- Cumhur Reisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Mevlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Yurtluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malikane
- Kontrast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Karşıt, Tezat
- Kafadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Müstear, Suni
- Peruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç, Suni Saç
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Gök Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Açımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Hususiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Şakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Şule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
- Çıkar Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Aykırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Yaramaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
- Frengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenirce, Sifilis
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- İzbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basık, Loş, Nemli, Kuytu; Sapa
- Sahipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyesiz, Kimsesiz
- Kırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Tevazulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Dümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artçı
- Tıpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Pile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Usulsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- İtila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelmek, Yükselmek
- Kategori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulam, Grup
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü