Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Denet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Merdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıncak, Pilleken, Ağıncak
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Mümeyyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman
- Sandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayık
- Yeğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Güzel, Daha Yakşı, Müreccah
- Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Andaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigar, Anı
- Hurdahaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paramparça
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Bekas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulluk
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Düzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
- Kayağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Arkalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Bertaraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Yana, Şöyle Dursun
- Uydurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
- Özellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
- Üçayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sacayağı
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Boşboğazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Dağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
- İlkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Önce, Başta
- Tabiatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Çakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep Bıçağı
- Bitaraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Yansız, Müstenkif, Kararsız, Tarafsız
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Torun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neve
- Tahayyül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Ateşperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecusi, Ateşe Tapan
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü