Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikba ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Menekşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşe
- Diyagram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizenek
- Müşahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemci
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Zıpır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Delişmen, Kaçık, Hoyrat
- İdrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme
- Donakalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Çıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık
- Bıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen Yıl, Bir Yıl Önce
- Tasvirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
- Yolkesen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harami
- Artırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf, Tutum, İktisat
- İlbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vali
- Bozum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Mezoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaderi
- İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Dinamometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç Ölçer
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Şimendifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katar, Tren, Demiryolu
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- Argüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
- Kırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Katlamak, Öldürmek, Azaltmak, Delmek, Haklamak, İncitmek, Kaçmak, Sındırmak, Uzaklaşmak, Yaralamak, Yok Etmek
- Ambiyans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Velhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
- Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Ölümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
- Sünepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Uyuşuk
- Kizir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy Bekçisi
- Özdeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar
- Adlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Tutukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkifhane, Dam, Tomruk, Hapishane, Cezaevi, Mapushane
- O An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Sübvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekleme
- Muhkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
- Koyulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Yanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Baskı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılış, El, Neşir, Tahakküm, Tazyik, Yumruk, Zor
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü