Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Azat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Heyecanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Coşmak, Kaynamak
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Homurdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Pistole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Otokton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
- Körlemeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden
- Ham Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham Madde
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Tahdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Vasiyetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Gösterme Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Baş Göz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Müstahkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkamlı, Berkem
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Sahipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyeli
- Özge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öbür, Yabancı, Yad
- Esirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Sertleşmek
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Sansüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumcu
- Kültürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Somurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Asrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
- Epistemoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
- İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Az Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Dosdoğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Doğru
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü