Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Başarısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Altüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
- Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Feyyaz
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Diriltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Fert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey
- Cafcaflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Şatafatlı, Karışık, Tehlikeli
- Tahminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
- Uygulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Namus Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Keşfeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Ötmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Hislendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Çekidüzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina
- Cıncık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züccaciye
- Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Hap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
- Kreş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Hayâlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Kıskanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü