Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dilimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmek
- Nüans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Fark
- Anlayışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki, Müdrik, Ferasetli, Ayık
- Meçhul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinmeyen, Belirsiz, Bellisiz, Bilinmedik
- Atlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Iskat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka
- Selikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu
- Natür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğa
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Conta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtaç
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Yalvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Çıktı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Halaskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
- Palet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Ebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
- Vesikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeli, Ersek
- Çamaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster İstemez
- Belet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildik
- İnşaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı İşleri, Dikinti, Yapı
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Evirtim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Çığ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kar Uçkunu
- Hain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Alçak, Hıyanet Eden, Kötücü
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Uzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Ustalık, Hazakat
- Saklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Düdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Nazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vekâlet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü